Olay, 5 Ağustos 2021’de İzmit Topçular Mahallesi Hilal Sokak’ta meydana geldi. Sude Akarsu ile Onur Öztürk’ün birlikte yaşadığı evden gelen silah sesini duyan komşuları polise haber verdi. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Evde tabancayla başından vurulmuş olarak bulunan Sude Akarsu, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Olayın ardından gözaltına alınan Onur Öztürk tutuklandı.
Olayla ilgili Onur Öztürk hakkında ‘Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle kişiyi intihara mecbur ederek kasten öldürme’ suçlaması ile Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İddianamede, Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporlara yere verildi. Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporlarda ise Sude Akarsu’nun kanında uyuşturucu maddelerden metamfetamin ve amfetamin ile çeşitli yeşil reçeteli psikiyatrik ilaçların bulgularına rastlanıldığı belirtildi. Silahı kimin ateşlediğine yönelik yapılan incelemelerde ise Sude Akarsu’nun sağ elinde atış artıkları bulundu.
ANNESİNE, ‘GELMEZSEM BİR ŞEY YAPMIŞTIR BANA, POLİSE HABER VER’ DEMİŞ
İddianamede ayrıca, Sude Akarsu’nun annesinin sosyal medya hesabının özel mesajı kısmına ses kaydı göndererek, “Anne ben bugün eve geliyorum, yeter artık dayanamıyorum. Katlanamıyorum. Ben bugün eve geliyorum, gelmezsem de eğer polise haber ver, çünkü beni dövmüş, öldürmüş olabilir” ve “Ben diyeceğimi dedim annem, ben bugün eve gelmezsem eğer bil ki bir şey yapmıştır bana. Polise haber ver” sözlerini söylediği bilgisine de yer verildi.
‘SEVDİĞİM KADINI GÖZÜMÜN ÖNÜNDE KAYBETTİM’
Onur Öztürk’ün yargılanmasına bugün başlandı. Sude Akarsu’nun ailesi ve avukatlar salonda hazır bulunurken, Onur Öztürk ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile bağlandı. Duruşmada söz verilen Onur Öztürk, “İddianamede yazıldığı gibi, ‘ölüme sebebiyet verme’ gibi şeyler asılsızdır. Siz ailesi yüzünden intihar ettiğini bilmiyorsunuz. Ben bu kızı uyuşturucu batağından kurtardım. Olay günü biz çarşıya gittik. Bağımlı olduğu için arada krizleri oluyor ve bağırıp çağırıyordu. Yine krize girip bana hakaret etmeye başladı. Ben de ona bağırdım. Sonrasında eve geldik. Sude’nin canı alkol istedi. Tanık T.M.D. de yanımızdaydı. Onu alkol almaya gönderdik. O sırada silah, oturduğum koltuğun arasında duruyordu. T.M.D. evden çıktıktan sonra Sude gelip, bana sarıldı. Sarılırken silahı bana fark ettirmeden almış. Evin kapısına doğru gidip bana döndü ve ‘Bana bak, seni çok seviyorum’ deyip kafasına sıktı. Sevdiğim kadını gözümün önünde kaybettim. Yardım etmeye fırsatım olmadı. 112’yi ben aradım” dedi.
‘TEK PİŞMANLIĞIM O SİLAHI ORADA TUTMAK’
Kendisinin 3 kız çocuğu babası olduğunu söyleyen Onur Öztürk, “Ben bir kadına bunu yapamam, 3 kız çocuğu babasıyım. Annesi bizim ilişkimiz için Sude’ye, ‘Ölsen de öldürsen de seni vermem’ dedi. Sude’nin ablasının eski kocası bu kızı uyuşturucuya düşürmüş. Uyuşturucu karşılığında satmış. Ben Sude’yi bunların içinden aldım. Tek pişmanlığım o silahı orada tutmak. Sude’ye uyuşturucu verenlerle kavgalarım oluyordu. Bu sebeple hasımlar edindim. Olaydan 3 gün önce hasımlarım silahla kapımıza dayanıp beni öldürmeye çalıştılar. Silah o yüzden oradaydı. Ben Sude’ye değil darp etmek, kötü söz bile söylemedim. Ona çocuğum gibi bakıyordum. Sude yanında ben olmadan sokağa çıkıp, dolaşıyordu. Ben darp ediyor olsam beni polise şikayet ederdi” diye konuştu.
‘MERMİ NAMLUDAYDI’
Sude Akarsu’nun annesine sosyal medya üzerinden gönderdiği, iddianamede de yer alan ses kaydı ile ilgili de konuşan Onur Öztürk, “İddianamede yer alan ses kaydı yarımdır, o ses kaydının devamı var. Ablasıyla birlikte oturduğumuzda Sude, bunu şaka olsun diye yaptığını söyledi. Ablasının da bundan haberi var. Bu mesajın ertesi gününde ablasıyla birlikte parkta oturduk. Ablası Sude’yi, ‘Böyle şeyler yapma’ diye uyardı. Sude de ‘O zaman siz de benimle ilgilenin’ dedi. Hasımlarım bana saldırmak için eve geldiğinde mermiyi namluya sürmüştüm. Sonra çıkarmadım, öyle kaldı. Sude silahı aldığında mermi namludaydı” dedi.
‘KIZIM TETİĞE BASTIYSA, MECBUR KALMIŞTIR’
Sude Akarsu’nun annesi Emine Acar, “Kızımı uyuşturucu tedavisi için sürekli ben hastaneye götürdüm. Onur’la görüşmesine tepki gösterdim. Biz bu kişiyi evli olarak biliyorduk, ayrıca iyi biri olmadığını duymuştuk. Uyuşturucu tedavisini kendisinin yaptırdığı yalandır. Bu kişi hayatımıza girmeden önce kızımı hastaneye götürüyordum. Sonrasında ÇAMATEM’e ve 18 yaşını geçmesinden sonra AMATEM’e gittik. Konuşmak için defalarca bunların evine gittim, ama hiçbir zaman kızımı göremedim. Karakola defalarca şikayette bulundum. Kızımın korkup çekindiği şeyler her zaman oldu. Defalarca kendisine sormama rağmen hiç anlatmadı. Ben onlara bazen sinirle, bazen de sevgiyle yaklaşıyordum. Aramızda duygusal mesajlaşmalar oldu. En son, ‘Anne bugün eve geleceğim, gelmezsem beni öldürmüştür’ dedi. Birkaç saat sonra Sude, durgun bir ses tonuyla, ‘Gelmeyeceğim’ diye ses kaydı yolladı. Kızımın ses tonundan bir sorun olduğunu anladım. Sordum ama anlatmadı. Tanımadığımız insanlar bize ulaşıp sanığın kızımı dövdüğünü söylüyordu. Saçından tutup sürüklediğini duyduk. Olaydan bir hafta önce gece 02.00’da polisler kızımı benim kapıma getirdi. Polislerin yanında ‘Onur beni dövdü. Polise sığındım’ dedi. Benim kızım intihar etmez. Tetiğe bastıysa mecbur kalmıştır. Raporda belli, vücudunun her yeri morarmış. Uyluk kemiği bile morarmış. Vücudun orası nasıl morarır? Kızımı en son polisler saat 02.00’da getirdiğinde gördüm. Ertesi gün işe gittiğimde sanık gelip kızımı almış. Sonra kızımı bir daha görmedim” diye konuştu.
‘OLAYDAN BİR GÜN ÖNCE KAVGALARINA ŞAHİT OLDUM’
Tanık olarak dinlenen Onur Öztürk’ün komşusu B.A., “Sanığı komşum olması sebebiyle tanırım. Sude’nin ablası ise iş yerimin karşısında çalışıyordu. Sude’yi daha önce bir kez görmüştüm. Onur’la birlikte yaşamaya başladıktan sonra Sude’yi tanıdım ve ablasına burada yaşadıklarını söyledim. Olaydan bir gün önce kavgalarına şahit oldum. Evden yüksek sesle bağrışmalar geliyordu. Sonra Sude ağlayarak evden çıktı. Onur saçından tutarak evin içine çekti. İkinci kez çıktığında Onur boynundan tutarak tekrar içeriye aldı. Bir süre sonra Sude ağlayarak tekrar dışarı çıktı. Aynı günün akşamında Sude, elinde market poşetleriyle hiçbir şey olmamış gibi eve geldi. Olay olduğunda ben evin arka kısmındaki odadaydım. Onur’un ‘Sude, Sude’ diye bağırdığını duydum. Ancak silah sesi duymadım” diye konuştu.
‘BÜFEYE GİDİP GELDİM, DÖNDÜĞÜMDE YERDEYDİ’
Tanık olarak dinlenen tanık T.M.D. (17) ise, “Sude abla uyuşturucu bağımlısıydı. Onur ağabey onu hastaneye götürüyordu. Olay günü beraber oturup film izledik. Daha sonra ben alkol almak için evden çıktım. Nişan yapmaktan söz ediyorlardı. Büfeye gidip, geldim. Eve döndüğümde Sude abla yerdeydi. Onur ağabey ambulansı aramıştı. Ben peşinden bir daha aradım. Onur ağabeyin hasımları vardı. O yüzden silahsız gezmezdi” dedi.
‘ÖLDÜRECEK OLSAYDI 3 ÇOCUĞUNUN ANNESİNİ ÖLDÜRÜRDÜ’
Duruşmada tanık olarak dinlenen Onur Öztürk’ün annesi S.G. ise, “Sude sokakta yaşayan bir çocuktu. Benim çocuklarımı yıllardır tanır. Annesi Sude’yi evden attı. Annesinin, ‘Kendini öldür, bu eve gelme’ dediğini ben duydum. Sude, eniştesinin kendisinin ırzına geçtiğini bana anlatarak göğsümde ağladı. Benim oğlum suçluysa cezasını çeksin. Mahkemeniz iyisini bilir. Onur’la Sude arasında kıskançlık nedeniyle ve Onur ona uyuşturucu vermediği için kavgalar oluyordu. Onur agresif bir çocuk, ama öldürecek olsaydı 3 çocuğunun annesini öldürürdü. Sude 16 yaşından beri sokaktaydı. Kim ona uyuşturucu verirse onun yanında kalıyordu. Etini satıyordu. Bunu mahalledeki herkes bilir” ifadelerini kullandı.
TAHLİYE EDİLDİ
Tarafları dinleyen mahkeme heyeti, isnat edilen suçun vasıf ve mahiyetinin değişme ihtimali, karara doğrudan etki edecek tanıkların dinlenmiş olması ve delillerin gizlenme veya değiştirilme ihtimalinin bulunmaması nedeniyle Onur Öztürk’ün tutuklu kaldığı süre de gözetilerek ev hapsi ve yurt dışına çıkış yasağı şartıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma 6 Ekim tarihine ertelendi.