Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı resmi ziyaretini KKTC’ye yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ardından Azerbaycan’a gitti. Erdoğan, başkent Bakü’de Azerbaycan’ın merhum lideri Haydar Aliyev’in anıt mezarına ve 20 Ocak Şehitleri’nin yer aldığı Bakü Şehitler Hiyabanı’ndaki Ebedi Ateş Anıtı’na çelenk koyan Erdoğan, daha sonra Bakü Türk Şehitliği’ne geçerek buradaki anıta da çelenk bırakıp anıt defterini imzaladı.
Oğan da katıldı
Erdoğan, ardından Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından Gençlik Sarayı’nda resmi törenle karşılandı. Törene Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ve cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Erdoğan’a destek veren Sinan Oğan da katıldı.
Törenin ardından Erdoğan ve Aliyev, baş başa görüştü. Baş başa görüşmenin ardından heyetler arası görüşmeye geçildi. Ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Erdoğan, “İki devlet tek millet anlayışıyla bundan sonra da kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Şu anda attığımız, atacağımız adımlardan bir tanesi Türkiye-Azerbaycan Üniversitesi çalışmasıdır” dedi.
‘Avrupa rica ediyor’
Azerbaycan ile enerji alanında yıllardır çalışmalar yapıldığını belirten Erdoğan, “Enerji noktasındaki adımda Avrupa özellikle Türkiye üzerinden alacakları gaz konusunda çok telaşlılar ve bunun için devamlı ricada bulunmaktalar. Ve bu konuyla ilgili olarak da biz üzerimize düşeni yapıyoruz ve bundan sonra da yapmaya inşallah devam edeceğiz… Savunma sanayisinde atılacak adımlarla birlikte işin savunma sanayi bölümünün yanında bir de eğitimi konusunda da üzerimize düşen görevler var. Bu görevleri bugüne kadar nasıl yaptıysak bundan sonra da yine aynı şekilde yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu. Şuşa Beyannamesi ile müttefiklik seviyesine yükseltilen ilişkileri her alanda geliştirme kararlığında oldukları vurgulayan Erdoğan, “Şuşa Başkonsolosluğumuzu istediğiniz zaman açmaya hazırız. Hakan (Fidan) Bey o konuda da hiç geciktirmeden… Şuşa’daki Başkonsolosluğumuz açılabilirse, bu başta Ermenistan olmak üzere bütün dünyaya ayrı bir mesaj olacaktır… Şuşa Beyannamesi’nin içeriğinde neler varsa, bunları bundan sonraki süreçte başarılı bir şekilde gerçekleştirmeye, devam ettirmeye olan inancımız tamdır. Bunda da taviz yok” ifadelerini kullandı.
‘Yol medeniyettir’
“En çok üzerinde durduğumuz ve bizim de hassasiyetimizi içeren Zengezur olayı” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu Zengezur konusunu inşallah süratle halletmemiz halinde de tabii bu bize iki önemli adımı kazandıracak. Gerek kara yolu noktasında gerek demir yolu noktasında atılacak adımla Iğdır-Nahçıvan buralara gidiş konusunda, Türkiye’nin Nahçıvan’la olan bağlantıları çok daha güçlü bir hale inşallah gelecek. Bu bağlantıların olması Türkiye-Azerbaycan arasındaki bu ilişkilerin güçlenmesine vesile olacaktır. Zira yol medeniyettir… Ve şu anda Azerbaycan’ın da özellikle bu savaşlardan sonra hassasiyetle üzerinde durduğu en önemli konu, alt yapı noktasında yollardır. Bundan önceki gelişimde de gördüm.”
‘Şuşa tarihi anlaşmadır’
Aliyev de ortak basın toplantısındaki konuşmasında Şuşa Beyannamesi’nin imzalanmasının ikinci yıl dönümünün iki gün sonra kutlanacağını anımsatarak, “Elde edilen tüm başarıların temelinde Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşlik ilişkileri yatmaktadır. Şuşa Beyannamesi tarihi bir anlaşmadır. Bu anlaşma sonucunda Türkiye ve Azerbaycan resmen müttefik oldular. Biz uzun yıllar boyunca müttefik gibi faaliyet gösteriyorduk ancak Şuşa Beyannamesi bunu resmiyete döktü” diye konuştu.