Mine Özdemir Güneli – Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kapsamında üniversitelerde genel kontenjanın yanı sıra okul birincilerine, depremzedelere, şehit-gazi yakınları ile 34 yaş üzeri kadınlara ayrılan özel kontenjanlar nedeniyle bu yıl programlarda ciddi puan ve başarı sırası farkları oluştu. Örneğin Boğaziçi Üniversitesi’nde 511,487 taban puanla öğrenci alan fizik (İngilizce) programına 166,419 taban puanla 34 yaş üstü kadın aday girebildi. Ortaya çıkan puan farkı 345 oldu. YKS’de önlisans ve lisans programlarını tercihlerde baraj bulunmuyor.
Önceki yıllarda lisans programlarına yerleşmek için adayların YKS’nin ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testleri’nde (AYT) 180 baraj puanını geçmesi gerekiyordu. Bu durumda barajı dahi geçemeyen adayların sınavda derece yapan adaylarla aynı programlarda okuyacakları görülüyor.
Eğitim Uzmanı Salim Ünsal’ın tespitlerine göre puan farkları başarı sıralarına yansıtıldığında aradaki uçurum daha da net anlaşılıyor. Öyle ki Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde Tekstil Teknolojisi ön lisans programına Temel Yeterlilik Testi (TYT) puan türüyle yerleşen ilk adayın başarı sırası 68 bin 731 olurken en son yerleşen adayın başarı sırası 2 milyon 58 bin 883’e geriledi. Bu durumda başarı sıraları arasındaki fark 1 milyon 990 bin 51’e kadar çıktı. YKS tercih sonuçlarına göre pek çok üniversitede programlarda bu duruma benzer tablo oluştu. Öne çıkan ilginç sonuçları derledik.
Boğaziçi Üniversitesi’nde 515,105 taban puanla öğrenci alan Moleküler Biyoloji ve Genetik (İngilizce) programına 34 yaş üstü kadın kontenjanından 195,971 taban puanla; 519,135 taban puanla öğrenci alan Matematik (İngilizce) programına 248,489 taban puanla; 515,018 taban puanla öğrenci alan İşletme (İngilizce) programına da yine aynı kontenjandan 218,498 taban puanla öğrenci yerleşti.
Benzer durum Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde (ODTÜ) de yaşandı. 512,605 taban puanla öğrenci alan Moleküler Biyoloji ve Genetik’e (İngilizce) 34 yaş üzeri kadın kontenjanından 198,712 taban puanla yerleşen oldu. Burada da 313,893 puan farkı oluştu.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) ise 500,475 taban puanla öğrenci alan Moleküler Biyoloji ve Genetik’e (İngilizce) aynı kontenjandan 223,681 taban puanla yerleşildiği görüldü.
‘Eğitimin dibe vurmasına neden olabilir’
Üniversitelerde bu yıl programlara yerleşen öğrencilerin puanlarında 400’e ve başarı sıralarında da 2 milyona yakın farkların oluşmasının eğitimciler, aynı sınıfta alınacak eğitimin dibe vurmasına neden olabileceğine dikkat çekiyorlar. Eğitimcilerin bu konuda Milliyet’e verdikleri görüşler şöyle:
Milliyet Gazetesi Eğitim Yazarı Abbas Güçlü: Kontenjanlarda aday çeşitliliğini artırmak için puan yelpazesinin geniş tutulması pozitif bir durum. Ama bu puan aralığı en fazla 50 puanı aşmamalı. Boğaziçi örneğinde gördüğümüz gibi 400’e yakın bir puan aralığı o sınıftaki eğitimin dibe vurmasına neden olabilir. Bazı üniversitelerde aynı fakülteye giren öğrenci sıralamalarında 2 milyona varan farklılıklar söz konusu. Sınıfa giren bir Hoca, hangi öğrenciyi baz alarak ders anlatacak? Bugüne kadar Boğaziçi’ni farklı kılan Türkiye’nin en iyi öğrencilerinin bu üniversiteyi seçiyor olmasıydı. Ama son uygulama artık en tepedekiler kadar en dipteki öğrencilerin de Boğaziçi’ne girebileceğini gösteriyor. Bu bir fırsat eşitliği değil. Alın terine saygısızlıktır. Aday sayısının 3,5 milyon, en yüksek puanın da 574 olduğu göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan tablonun vahameti çok daha net görülecektir.
Nazmi Arıkan Fen Bilimleri Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Cihan Yeşilyurt: 34 yaş üstü kadın kontenjanından girişlerle bir programa yerleşenler arasında puan farkı daha da açılmış oldu. Bu kontenjandan yüksek puanlı bir kimse Boğaziçi Üniversitesi’nde Fizik (İngilizce) programını tercih etmediği için 166 puanla yerleşti. ODTÜ, İTÜ’de de benzer durum var. Programlara yerleşenler buralarda okuyabilir mi? Fizik bölümü her üniversitede çok zor. Bir de İngilizce okuyacaksınız. 166 puanlık bir performans yeterli olur mu acaba? Muhtemelen o kişi de Boğaziçi’ne 166 puanla girebildiğine şaşırmıştır.