Petrol ve gaz endüstrisi, iklim değişikliğine “çare” olarak karbon yakalamaya bel bağlamış durumda. IEA’nın yeni raporu bu fikri çürütüyor ve gerçek çözümler sunuyor. Başka bir deyişle, fosil yakıt endüstrisinin büyük ölçekli karbon yakalama ile değil, zaman kaybetmeden yenilenebilir enerjiler kervanına katılması gerekiyor.
Karbon yakalama gerçekçi değil
Hem petrol hem de gaz için küresel talep, 2025’te olmasa bile 2030’da zirveyi görecek. Hükümetler ulusal enerji ve iklim taahhütlerini tam olarak yerine getirirlerse, talep 2050 yılına kadar bugünkü seviyenin yüzde 45 altına düşecek. Petrol ve gaz kullanımının 2050 yılına kadar yüzde 75 azaltılma hedefleri dışardan bakınca hoş olsa da işin bir de parasal boyutu var. İklim hedeflerine ulaşılması için esasında devasa enerji şirketlerinin bugünkü değerinin (6 trilyon dolar) %25 kadar azalabileceği ortaya konuyor. İklim hedeflerine ulaşılırsa ve dünya küresel ısınmayı 1.5C ile sınırlama yolunda ilerlerse bu oran %60’a kadar çıkabilir.
Rapora göre bu teknolojilere güç sağlamak için gereken elektrik miktarı, dünyanın bugünkü elektrik talebinin tamamından daha fazla. Dolayısıyla karbon yakalama, en azından kritik süreçte ana hedef olmamalı. Basitçe söylemek gerekise; karbon üretmezsek, karbon yakalamak zorunda da olmayız.
Çözüm yenilenebilir enerji
Rapor aslında fosil yakıt endüstrisine onların birer “enerji şirketi” olduklarını ve buna göre hareket etmelerini öneriyor. Yani bu firmaların amacı enerji üretmek, bu enerjiyi fosil yakıtlardan üretmek değil. Rapor, maliyetli olsa da sektörün birçok iş yönünü değiştirmesi gerektiğini belirtiyor.
Ayrıca, petrol ve gazın üretimi, taşınması ve işlenmesi, küresel enerji kaynaklı emisyonların yaklaşık %15’ine neden oluyor. Bu oran tek başına ABD’nin enerji kaynaklı tüm emisyonlarına denk. Küresel ısınmanın 2050 yılına kadar 1.5C ile sınırlandırılması için fosil yakıt endüstrisinin emisyonlarının 2030 yılına kadar %60 oranında azaltılması gerekiyor.
Bununla birlikte petrol gaz endüstrisi 2022 yılında temiz enerjiye yaklaşık 20 milyar dolar veya toplam sermaye harcamalarının kabaca %2,5’i oranında yatırım yapmış durumda. IEA, hedeflerin tutturulması için bu oranın 2030 yılına kadar yüzde 50 seviyesine çıkarılması gerektiğinin altını çiziyor.