Dünyanın en hızlı gündem değişen ülkesinde dikkatlerden kaçan bir haber..
CHP’nin Milli Güvenlik Politikaları Danışma Kurulu geçtiğimiz hafta CHP lideri Özgür Özel başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
CHP’nin basına servis ettiği bilgi notu ve fotoğraflardan öğrendiğimize göre.. Toplantıya Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcıları; Emekli Amiral Yankı Bağcıoğlu, Murat Bakan, İlhan Uzgel ve Milli Savunma Komisyonu Sözcüsü Özgür Ceylan katıldı. Ayrıca emekli askerler Haldun Solmaztürk ve Atilla Kezek de o toplantıdaydı.
Buraya kadar her şey normal görünüyor. CHP’nin milli güvenlik ve dış politikaya özel bir önem vermesinde şaşıracak bir şey yok. Ancak o toplantıya katılan ve isimleri nedense gizli tutulan 3 kişi daha var?
Üçü de emekli general! CHP bu isimleri sır gibi saklıyor!
Tabii burası CHP… İki kişinin bildiği sır olarak kalmıyor. İsimleri gizlenen paşalardan biri Emekli Korgeneral.. Kalan iki emekli paşadan biri Karacı, diğeri Havacı Tuğgeneral..
Toplantıda Pençe-Kilit Harekatı bölgesindeki PKK saldırıları ele alınmış. Geçilen basın bülteninde “Önümüzdeki süreçte toplantılar devam edecek” deniliyor.
Tamam bu buluşmalar devam edecek ama emekli askerler CHP toplantısına katıldıklarını neden gizliyor ki?
CHP lideri Özgür Özel şeffaf bir siyasetçi. Terör örgütünün siyasi kanadı olduğunu gizleme gereği dahi duymayan DEM Parti ile yaptıkları görüşmeleri bile “İlişkilerimiz kamuoyu önünde açık ve şeffaf olarak sürecek” diye duyurmadı mı?
DEM Parti’ye şeffaf yaklaşan CHP, güvenlik toplantısına çağırdığı askerlerin adlarını gizliyor!
Askerlik mesleğini icra eden herkes bilir… Askerin emeklisi olmaz.. CHP’nin toplantısına katılan 3 emekli paşanın da böyle düşündüğünden şüphem yok.
Madem askerin emeklisi olmuyor, o zaman emekli paşaların da herkesin saygı duyduğu asker kimlikleriyle sır gibi saklanan bu tip siyasi parti toplantılarına katılmaması lazım.
Kimse kusura bakmasın ama bir partide görev alacaksanız neden isminizi saklıyorsunuz? Bu durum şeffaflığa ters değil mi?
Sonra CHP’nin güvenlikle ilgili parti politikalarına siz yön veriyorsanız o partinin teşkilatlarının bunu bilmesinde nasıl bir sakınca var ki isimleriniz kamuoyundan gizleniyor?
Ortada cevap aranan daha onlarca soru var..
Emekli asker olarak elbette bir siyasi partide görev alabilirsiniz. Ama o siyasi partinin Türkiye’nin üniter devlet yapısıyla sorunlu olan başka bir partiyle ilişkisi sizi hiç rahatsız etmiyor mu? O parti Mehmetçik’in terörle mücadelede ihtiyaç duyduğu tezkereye bile karşı çıkıyor. Bu durumda siz destek olduğunuz partiyle beraber aslında kime muhalefet etmiş oluyorsunuz?
İşin ucu Silahlı Kuvvetlere ve hali hazırda terörle mücadele yürüten görevdeki silah arkadaşlarınıza dokunmuyor mu?
Sizlerin kim olduğunu bu ülkenin her bir karış toprağı için yıllarca mücadele eden silah arkadaşlarınızın da bilmeye hakkı var. Çünkü siz artık o masaya oturduysanız, siyasetçisiniz. Milletin saygı duyduğu “Asker” kimliğinizi bir kenara bırakmanız gerekiyor.
Tıpkı emekli bir Amiral olan ve CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirilen Yankı Bağcıoğlu kadar siyasisiniz. Artık, DEM Partisi ile yürütülen siyasi ittifak konuları ve örneğin terörle mücadeleye karşı ortak duruşu simgeleyen bildiriye imza atmamanın sorumluluğuna da ortaksınız.
Madem artık siyasi birer kimlik haline dönüştünüz, Özgür Özel’in şehit cenazesinden çıkar çıkmaz DEM Partisi ile görüşmeye gitmesi gibi kamuoyunda tepki çeken görüntüler hakkında da kendisine bir şeyler söylersiniz diye düşünüyorum.
Atatürk bile Milli Mücadele’den sonra askerlik görevleri ile siyaseti ayırdı. Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapmış herkesin bu ilkeli duruşu devam ettirmek gibi bir mecburiyeti var.
O sebeple toplantıya katılarak tercihini siyasetten yana kullanan üç emekli paşanın kimler olduğunu kamuoyunun bilme hakkı olduğunu düşünüyorum.
Kendileri açıklamazsa biz buradan açıklarız.
Şeffaf siyasete böyle bir katkımız olsun.