Gençlerimizle her bir araya gelişimizde sizlerin sevgisine, enerjisine, coşkusuna, vizyonunuza şahit oldukça geleceğimize daha büyük bir umutla bakıyoruz. Bazıları diyor ki ‘Bu enerjiyi nereden buluyorsun?’ İşte enerji burada. Farklı bir yerde aramaya gerek yok. Bu tablo aynı zamanda bize, sizlere miras bırakacağımız Türkiye Yüzyılı’nın inşası için daha çok çalışmamız, daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. İnşallah 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde ilk defa oy kullanacak siz kıymetli gençlerimizle yol arkadaşlığı yapmamızı bize nasip eden Rabbime hamd ediyorum. Sizlerin sayesinde aradan 40 yılı aşkın vakit geçmiş olsa da geçmiş dönemlerimizdeki heyecanı hatırlatıyor, aynı duyguları tekrar yaşıyoruz.
Bursa’daki mitingimiz 120 bin kişiyi buldu. Bu bir şeyi gösteriyor. İnşallah Mayıs bir başka olacak. Bu bahar bir başka bahar olacak. İnanıyorum ki siz gençlerle birlikte biz sandıkları çok farklı bir şekilde patlatacağız. Bu gençlik herkesi çok daha farklı bir hale getirir.
O eski Türkiye’nin imkanları da çok başkaydı. Şimdi 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısının üzerinde her alanda dünya ile yarışmaya hazır bir gençlik görüyoruz. Halbuki bizim gençliğimiz üç Y ile kuşatılmıştı: Yasaklar, yokluklar, yoksulluklar. Kavgalarla dolu bir Türkiye’de geçti bizim gençliğimiz. İleride ülkemizin yakın siyasi tarihi vicdanlı bir değerlendirmeyle yazıldığında bu iki dönem arasındaki fark çok daha iyi anlaşılacaktır.
Bugün önümüzdeki seçimlerde ilk defa oy kullanacak siz gençlerimizden beklentimiz elinizin altındaki imkanlarla dünyayı ve ülkemizi en iyi, en doğru şekilde okumanızdır. Maziden atiye sağlam bir köprü kurmadan, bu okumayı güçlü bir şekilde yapmadan, nerede bulunduğumuzu özellikle nereye gideceğimizi de bilemeyiz. Biz her konuda olduğu gibi, bu hususta da siz gençlerimize güveniyoruz. Birileri gibi gençlerimizi iradesi ipotek altında tutulacak vitrin süsü, konu mankeni olarak asla görmedik, görmüyoruz.
MEYDANLARDAN GELDİK
Şu anda genel başkanlar arasında öyle siyasette gençlik kollarından çıkıp gelen bir başkası yok. Sadece bu kardeşiniz var, başkası yok. Biz buraya gökten zembille inmedik. Merdivenleri basamak basamak çıkarak geldik. Bunların bir kısmı kasetle geldi, bir kısmı farklı yerden siparişle geldi. Bizim böyle bir durumumuz yok. Biz, meydanlardan gümbür gümbür esinlenerek geldik.
Sizlerin yaşlarında, gençlik kollarında ilk görev alan nesil şimdi bakan, milletvekili, genel başkan yardımcısı, belediye başkanı, bürokrat, iş insanı olarak gösterdikleri başarıyla bizleri gururlandırıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda sizlerle de aynı gururu biz yaşayacağız. Şimdi genel başkanınız olarak, cumhurbaşkanınız olarak gençlerimize güvendiğimiz için, gençler bunu çok iyi işlemeniz lazım. Seçilme yaşını ne yaptık? Önce 25’e, ardından ne yaptık, 18’e düşürdük. Kanunlarımıza göre reşit sayılan her bir gencimizin sadece seçme değil, seçimle gelinen görevlerde de sorumluluk alabilmelerini biz sağladık. Gençler biz size güvendik. Bu CHP’si filan bunlar niçin bu adımları atmadılar? Niçin bunlar gençlerin önünü açmadılar? Ama biz güvendik. Niye? Çünkü biz şuna inanıyorduk, Fatih 20 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açtığına göre, onun torunları olarak bizler de aynısını yaparız dedik. Ve oldu mu? Oldu. Onlar kadırgaları karadan yürüttüler. Bunlar anlamaz ha anlamaz. Yahu bunca zamandır bu ülkede siyaset yapıyorsunuz. Denizin altından siz metro yaptınız mı? Bu metroyu kim yaptı? Biz yaptık. Avrasya Tüneli’ni kim açtı? Biz açtık. Hani gücünüz yetiyorsa, bir de siz yapsaydınız. Biz Haliç’i temizledik, bunlar Haliç’i doldurdular. Yahu bunlarda temizlik diye bir şey yok. Bunlarda ‘Böyle kalkıp da dünyaya örnek gösterilecek bir şey yapalım. böyle bir dert yok, çünkü bunlar dertli değil. Biz dertliyiz dertli. Neler yaptık, neler yapıyoruz, neler yapacağız. Şu Bursa’yı nereden, nereye getirdik? İstanbul’dan gel, Bursa’dan geç, İzmir’e yönel 7 saatte olan bu güzergahı biz 3 saate indirdik. Bay Kemal, artık seni yormuyoruz görüyorsun. Yani, 7 saatte gittiğin bu yolu 3 saate indirdik daha rahat gidebilesin diye ama İzmir’e uğradığın da yok.
KUKLA ADAY ARIYORLAR
Ülkemizde çok partili siyasi hayata geçildiğinde kadınlarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız oy namustur dediler. Siyasi iradelerine, sandığa canları pahasına sahip çıkmışlardı. Bugün olduğu gibi o dönemde de insanımızı gel deyince gelecek, git deyince gidecek, şuraya oy ver deyince verecek güruh olarak gören çarpık bir zihniyet vardı. Tek parti, faşizmi, artı bu zihniyet, aday olarak milletin karşısına çıkardığı kendi mensuplarına bile aynı muameleyi göstermekten çekinmediler. Şimdi kendilerine ‘Gel’ deyince gelecek, sus deyince susacak, konuş deyince konuşacak kukla bir aday arıyorlar. Bulamıyorlar. Dertleri, milletimizin namusu olarak gördüğü oylarla ülkeyi yönetecek sizlerin geleceğini inşa edecek bir cumhurbaşkanı çıkarmak, milletvekili seçmek değil. Bunların tek dertleri, her biri diğerinden hazzetmeyen, sayısının 6 mı, 10 mu olduğunu bilemediğimiz masa ortaklarının çıkarlarına göre hareket edecek bir isim bulmaktır.
Altılı masa denilen ucube yapının gıdası, eski Türkiye’nin milletimiz için zulüm, birileri için ayrıcalık aracı olan yoksulluğudur, yoksunluğudur. Gençler, milli iradeyi hiçe sayan vesayete yeter dedik. Hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan zulüm düzenine yeter dedik. Milli onurumuzun örselenmesine yeter dedik. Terör örgütlerine, onların iplerini ellerinde tutanlara, yaşatılan acılara yeter dedik. Darbecilere, onları üzerimize salan küresel emperyalistlere yeter dedik. Bu ülkeye zulmeden kim varsa rahmetli Menderes gibi yeter söz milletindir dedik. Yeter söz de karar da milletindir diye ilave ettik. Şimdi de yaklaşık 3 çeyrek asır sonra yeter söz de karar da gelecek de milletindir diyoruz.
Hedefimiz gönlünü kazanmak suretiyle 85 milyonun her bir ferdine doğruya doğru dedirtmektir. AK Parti kurulduğu günden beri 15 seçime girdi, 15’inden de zaferle çıktı. Gençlerimizin de birinci partisi hep AK Parti oldu. Gençleri AK Parti’ye yakıştıramayan bir kesim bu gerçeği bir türlü kabul etmek istemiyor. Son 2 senede gençlerimizle 36. buluşmamızı yapıyoruz.
Terörle mücadele ederiz, sınır ötesi harekatlar yaparız dünyanın dört bir yanında destanlar yazarız sadece Meclis’te takoz koyarlar. Uzaya uydu göndeririz, projeleri yapan firmalara saldırırlar. Gelemeyeceksiniz. Hangi alana bakarsanız bakın aynı manzarayla karşılaşırsınız. Millete söyleyecek sözü olmayanların gençlerimize vaadi ne olabilir ki? Gençler onun için biz sözümüzü milletimize söylüyoruz. Biz sözümüzü işte burada olduğu gibi gençlerimize söylüyoruz. Sizlerin nezninde ülkemizin tüm gençlerine sesleniyorum: Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim. Biz başlatacağız sonra nöbeti sizlere devredeceğiz. Kendimizi artık gençlerimizin devrinin misafiri olarak görüyoruz. Gençlerimizden beklentim tıpkı bizden öncekiler gibi sizin de yeter söz de karar da milletindir.
KARARIMIZI 10 MART’TA AÇIKLAYACAĞIZ
Bu erken seçim falan değil, seçimi öne almak yapılan bu. Cumhur İttifakı olarak da Devlet Bey ile bu görüşmelerimizi yaparak dedik ki zaman kaybına tahammül yok. Bunun için öyle incelemeler yaptık ki herkesin yaz tatiliyle ilgili durumlara tutun Karadeniz’de çaydı fındıktı… Bütün değerlendirmeleri yaparak adımı da buna göre atalım dedik. Öğrencilerimizin durumları bizim için çok önemli. Resmi olarak Cumhurbaşkanın burada bir yetkisi var. O da Mart 10. 10 Mart’ta Cumhurbaşkanı olarak biz bu yetkimizi kullanacağız ondan sonra 60 gün süre var. O süreyi YSK değerlendirecek. Biz kararımızı mart ayının 10’unda açıklayacağız.
Sen bu milletin evladı olarak bu kadar heyecanlanırsan İngiliz nasıl heyecanlanmasın? İlk defa söyledikleri laflar değil, inşallah tüm mesele seçim sonrası neticelerde bunlar ne yapacaklar o çok önemli.
Biz var ya biz çok fakir okuduk. Biz kitaplarımızı, defterlerimizi bulamazdık. Biz ne yaptık, bu çileyi dedik biz yeni nesle çektirmeyelim. Okullar açıldığında sıraların üzerinde kitaplarınızı buluyor musunuz? Şimdi yardımcı ders kitaplarını da sıraların üzerine koyduk. Çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz. Biz bu çileyi çok çektik ve bu çileyle beraber okullarımızı okuduk.