Mert İnan – İki yıl önce müze statüsünden çıkartıldıktan sonra, Bizans döneminden kalma orijinal fresk ve mozaiklerin üzerinin beyaz perdeyle kapatıldığı Kariye Camii, bu kez de dış cephedeki yağmur oluklarının kaldırılmasıyla tartışma konusu oldu. Tarihi mirasın bulunduğu bölgedeki esnaf ve bazı tur rehberleri, yağmur oluklarının restorasyonda gözden kaçırılmış olabileceğine dikkati çekerek, yağışlı havalarda yapının iç kısmındaki mozaik ve fresklerin slanarak zarar görebileceğine dikkat çektiler.
Rutubet yaşanabilir
Restorasyon çalışmaları kapsamında şimdiye kadar, iç mekanlarda döşeme gerçekleştirilirken, daha önceki beton döşemenin ise mekanik yöntemlerle orijinal dokuya zarar verilmeden kaldırıldığı bilgisine ulaşıldı. Geçen nisan 3. etab restorasyon başlayan Kariye Cami’nde çalışmalar sürüyor.
Yağmur oluklarının kaldırılmasını değerlendiren Dr. Sinan Genim şunları söyledi:
“Kariye sadece İstanbul değil Türkiye’nin de eşsiz eserlerini başında geliyor. Uzun süredir restorasyon projesi devam eden tarihi yapıda yağmur oluklarının kaldırılması doğru bir uygulama. Bu tür yapılar oluksuz olarak inşa edilen eserlerdir. Yağmur veya kar suyu serbest olarak dökülür, duvar yapısı su ve rutubet sızdırmayacak şekilde inşa edilir. Kaldı ki çinko veya kurşun tekniği ile yağmur oluğu 1880’den sonra uygulamaya alınan bir yöntem. Kariye’deki asıl sorulması gereken dış cephedeki sıvaların neden söküldüğüdür. Sıvası, dolayısıyla koruyucu boyası sökülmüş olan kısımlar nedeniyle rutubet sorunu yaşanabilir. Rutubet sorunu oluk konulmamasından değil, sıva olmamasından kaynaklanır ve içerideki mozaik ile fresklere zarar görebilir. Ayrıca birçok tarihi esere yıllar içinde monte edilen yağmur oluklarının temizlik ve bakımlarının yapıldığını söylemek çok güç.”
6.yüzyılda inşa edildi
Edirnekapı’da 6’ncı yüzyılda Kariye Kilisesi olarak inşa edilen eser, İstanbul’un fethinden sonra 1511 yılında Sultan II. Bayezid’in sadrazamlarından olan Atik Ali Paşa tarafından camiye çevrilerek, ‘Atik Ali Paşa Camii’ veya ‘Kariye Camii’ olarak anılmaya başlamıştı. 1945’te ulusal anıt ilan edilen yapı, Bakanlar Kurulu kararı ile 1948 yılında Müzeler İdaresi’ne bağlı bir müze haline getirilmişti. Türkiye’nin en çok ziyaret edilen müzelerinden birisi olan Kariye, 2019 yılında Danıştay’ın kararı iptaliyle yeniden camiye dönüştürülürken, 21 Ağustos 2020 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile de ibadete açıldı. Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi ise geçtiğimiz günlerde yaptığı duyuru ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki eserin, tarihi, mimari, sanatsal ve kültürel değerlerinin mevcut haliyle korunması gerektiği uyarısında bulunmuştu.