Fransa Lyon doğumlu, 25 yaşındaki Gülfem Zengin ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. 2 erkek kardeşi olan Gülfem çoğu hemcinsinin tercih etmeyeceği bir işe gönül verdi. Uzun yol TIR şoförlüğü yapmaya kendini aradığı bir dönemde karar verdiğini söyleyen Gülfem Zengin araç kullanmayı hep sevdi ve çocukluğundan beri de bununla ilgili bir meslek sahibi olmak istedi. Ancak pek çok hayali olan Gülfem için ilk adımı atmak hiç kolay olmadı. Bunun karşısındaki ilk engel ise ailesiydi, kızlarının TIR şoförlüğü yapmalarını istemiyorlardı. Ancak genç kadının amacı kendi parasını kazanmak ve aynı zamanda da sevdiği bir işi yapmaktı. Zor bir mesleğe sahip olduğunu ama işini çok sevdiğini söyleyen Gülfem Zengin, “Babam, annem, teyzem, anneannem, herkes karşıydı ama ben bildiğimi yaptım” diye konuştu.
Mesleğinin en zor taraflarını sıralayan Gülfem için sabırlı olmak çok önemli bir faktör. TIR şoförlüğünde uyku düzeninin de olmazsa olmaz olduğunu söyleyen Gülfem Zengin, “Bazen gece bazen de gündüz seyir halinde oluyoruz. Takograf kurallarına uymak gerçekten güç istiyor” bilgisini paylaştı.
‘4 SAAT İÇİNDE DORSEYİ KESİP İÇİNDEKİLERİ ÇALDILAR’
Fransa’da yaşayan Gülfem, TIR şoförlüğü yapabilmek için önce bu işi sevmek gerektiğini belirtiyor. Günde 11-15 saatini yollarda geçirdiğini dile getiren genç şoför, kimi zaman trafik kimi zaman da yük sorunu gibi sebeplerle eve dönmenin güçleştiğine dikkat çekti. Yollarda ilginç olaylar yaşadığını anlatan Gülfem Zengin, şu detayları paylaştı:
“Mesela bir keresinde kocaman bir ceylanla göz göze geldik. Bu güzel bir andı ancak olumsuzluklar da oluyor. İspanya’da büyük bir benzinlikte, sokak lambası altına, aydınlık bir yere park etmiştim. Önümde ve arkamda da başka araçlar vardı. Buna rağmen 4 saat içinde dorsem kesildi, içindeki mallar ve mazotum çalındı.”
Çok nadir de olsa TIR’ını park ettiği yerlerde kendini rahat hissetmediğini söyleyen Gülfem, tedirgin olduğu ya da korktuğu zamanları ise yemek yiyerek ve dua ederek atlatmaya çalışıyor. En çok korktuğu şeyin kendisi de aracın içindeyken bir hırsızlık durumuyla karşılaşmak olduğunu söyleyen genç şoför, bu sorunun yıllardır devam ettiğine vurgu yaptı.
‘PSİKOLOJİK OLARAK ÇOK YORUCU BİR MESLEK’
2 senedir kendi şirketi için çalışan Gülfem Zengin, yollardayken gelen aramalarla yeni iş bağlantıları kuruyor. TIR kullanırken kendi kendine şarkılar söyleyerek aldığı keyfi ikiye katladığını ifade eden Gülfem, bu mesleği herkesin yapamayacağının altını çizerek, “Saygı konusunda sıkıntılı bir meslek. Ayrımcılıkla karşılaşıldığında sakin kalmak gerekiyor. Eğer sabrınız ve her şeyi alttan alacak gücünüz yoksa bu işi yapamazsınız. Şimdiye kadar bu mesleği yaptığım için pişmanlık yaşamadım. Aksine sürekli mücadele ettiğim için kendimle çok gurur duyuyorum. Ancak elbette psikolojik olarak çok yorucu. Avantaj ve dezavantajlarını bildikten sonra bu mesleğe adım atabilirsiniz. Belli zamanda, belli bir yerde olmak zorundasınız. Trafik olabilir, arıza olabilir. Tüm bunlar ebette stres kaynağı. Bunun yanında başka kültürleri görüp öğrenmek, başka bir dilde konuşmak gibi avantajları da var” bilgisini verdi.
‘ÖNÜME GEÇİP ANİ FRENLE ÖLÜME DAVETİYE ÇIKARANLAR VAR’
Günde 8-10 saat TIR kullanan Gülfem Zengin, bunun bel sağlığı için de oldukça zararlı olduğunu belirtti. Sürekli araçtaki yükün kontrol edilmesi ve bu yüke göre sürüşün değiştirilmesi gerektiğine değinen Gülfem, “Temiz tuvalet bulabilmek, gümrüklerde günler boyunca beklemek de zorluyor. Bir de yollarda yeterince hızlı gidemediğimiz için küçük araçların aldığı risklerle karşı karşıya kalıyoruz” deyip şöyle konuştu:
“Bazen araçlar sinirlenip sollama yaparak önüme geçiyor, sonra da aniden frene basıp kazaya da ölüme de davetiye çıkarıyorlar. Bütün ülkelerde benzer sorunlar var. Biraz daha sabırlı olunması gerekiyor. Maalesef böyle tehlikeli durumlarla karşı karşıya kalıyoruz.”
‘EGOLARINDAN SOLLAMAYA İZİN VERMİYORLAR’
Bazı sollamalarda erkek şoförlerin bunu uzattığını vurgulayan Gülfem Zengin, “Aslında kurallara göre bir TIR sollamaya başladıysa, sollanan aracın hızını artırmaması gerekir. Ancak erkek şoförler genelde egolarından böyle davranıyorlar. Şimdiye kadar Avrupa’nın çoğu ülkesine gittim, hâlâ da gitmeye devam ediyorum. En rahat ettiğim yer ise Türkiye oluyor” yorumunda bulundu.
Kendisinin çok nadir yemek yaptığını, genelde ya hazır yemekler ya da evden getirdiklerini tükettiğini söyleyen genç şoför, “Yollarda sandviç yiyorum veya hazır çorba içiyorum. Kolay değil ama elimden geldiği kadar sağlıklı beslenmeye çalışıyorum. Yine de ne olur ne olmaz diye yanımda yemek yapacak tencerelerim var. Pirinç, zeytinyağı, makarna, sos, şehriye, çeşitli ton balıkları bulunduruyorum. TIR’ımda mikrodalga fırınım da var. Yemeklerimi böyle ısıtıp yiyorum” açıklamasını yaptı,
‘TIR’IN BÜTÜN PARÇALARINI SÖKEBİLİRİM’
Gülfem Zengin birkaç sene daha bu tempoda çalıştıktan sonra mesleği bırakmayı planladığını dile getirdi. “Sonuç olarak 4 yıldır bu işi yapıyorum ve bana çok fazla tecrübe kazandırdı” yorumunda bulunan Gülfem, “İlk başlarda kendimden şüphe ederken, şimdilerde kendime güveniyorum. Bazen çok zor zamanlarım oluyor ama tecrübe bu şekilde yaşanarak kazanılıyor. Yaşadığınız şeyin iyi ya da kötü olması önemli değil, önemli olan tecrübe” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“TIR’ın üzerindeki bütün parçaları sökebilirim. Motorun yağ ve suyunu kontrol edebilirim. Lastikleri ve aküyü değiştirebilirim. Fren veya balatalar ısınırsa yapılması gereken taktikleri biliyorum. Bence uzun yol TIR şoförlüğü bekârlar için daha uygun. Evli olanlar evdeki huzuru ve ailesini çok özleyebilir.”