CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz vergilendirme, kamu harcamaları, vergi ve harcamaların millet adına denetimi konularında yeni bir toplum sözleşmesi öneriyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, İkinci Yüzyıl Dergisine verdiği mülakatta, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de uygulanacak bütçe ve vergi politikalarını anlattı. CHP lideri özetle şunları kaydetti:
BÜTÇE YETKİLERİ OLMAYACAK: Demokrasilerde yürütme organının bütçe yapma yetkisi diye bir şey olmaz. Türkiye’nin parlamenter sistem geleneğinin son bulduğu 2018 yılına kadar da öyle bir şey yoktu. Bu uygulamaya son vereceğiz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ne Cumhurbaşkanının ne de Başbakanın bütçe yapma yetkisi olmayacaktır. Bütçe hakkını en güçlü şekilde tesis edeceğiz.
GÖSTERMELİK DENETİME SON: Kamu kaynağı kullanan bütün kurumların bütçelerinin Meclis tarafından denetlenebilmesi gerekir. Bu konuda büyük bir denetimsiz alan yaratılmıştır. Örneğin Türkiye Varlık Fonu (TVF) bugün Meclis tarafından denetlenmemektedir. Göstermelik bir denetimi vardır ama bu ne bakanlıklar ve diğer kamu idarelerinin ne de KİT’lerin denetimine benzememektedir. Yönetim Kurulu Başkanı’nın Cumhurbaşkanı olduğu bir Fonu bugünkü sistemde kimse denetleyememektedir. Var olan göstermelik denetimin amacı ise gerçekte Cumhurbaşkanının TVF üzerinden yaptığı tasarruf ve harcamaların denetlenmemesini sağlamaktadır. Bu modele son vereceğiz.
HARCAMA RAPORU: 2022 yılı Bütçesine ekli listelere göre vergi harcamalarının toplamı 335 milyar 968 milyon TL’dir. İktidarımızda bunu basit bir liste olmaktan çıkarıp ayrıntılı bir rapora dönüştüreceğiz.
PERFORMANS DENETİMİ: Sayıştay’ı gerçek işlevine kavuşturacağız. Sayıştay bugün şeklen TBMM adına denetim yapıyor görünmekle birlikte fiilen iktidarın baskısı altındadır. Denetimlere müdahale edildiği gibi AK Parti döneminde kanunla oluşturulan Rapor Değerlendirme Kurulu vasıtasıyla da Meclis’e gönderilecek raporların içi boşaltılmaktadır. Ayrıca kısa süre önce Erdoğan Sayıştay’a ‘denetimlerde açık aramayın, ceza uygulamayın’ çağrısı yapmıştır. Bu Sayıştay’ı işlevsiz kılarak denetimi yok etmektir. Rapor Değerlendirme Kurulu’nu kaldıracağız. Anayasal kurum olmasından kaynaklanan bağımsızlığını Sayıştay’a iade edeceğiz. Yine eskiden olup da sonra kaldırılan performans denetim yetkisini de Sayıştay’a vereceğiz. Vergi Konseyi’ni yasal bir statüye kavuşturacağız.
BEŞ TEMEL İLKE: Vergi Sisteminde Reform yapacağız. Vergi Sistemi Reformu beş temel ilke üzerine oturacaktır. Bu ilkeler şunlardır: Mükellef haklarını gözeten saydam mevzuat/saydam uygulama, Öngörülebilir vergi yükü, vergi yükünün adil dağılımı (vergi adaleti), Vergide yeşil dönüşüm, Özerk gelir idaresi/ vergi uygulamasının siyasi etkiden arındırılması.
HER ŞEY ŞEFFAF OLACAK: Sivil toplumun güçlü olduğu demokrasilerde devletin gücü sınırlanır. Biz vergilendirme, kamu harcamaları, vergi ve harcamaların millet adına denetimi konularında yeni bir toplum sözleşmesi öneriyoruz. Vergi politikalarının belirlenmesi sürecine katılan, ödediği verginin hesabını sorabilen bir sivil toplumu inşa edeceğiz. Güçlü sivil toplum demokrasimizi güçlendirecektir. Her şey şeffaf olacaktır.