Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nin tanıtım toplantısında konuşan MÜSİAD Lideri Mahmut Asmalı, minimum fiyata ait değerlendirmelerde bulundu.
Alım gücünün düştüğünü, minimum fiyatın yükseltilmesi gerektiğini belirten Asmalı, “Eğer patron bir güzelleştirme yapacaksa bunun kesinlikle vergi dışında tutulması lazım, devletin ekstra çıkar elde etmemesi gerekir” dedi.
Dünya gazetesinin haberine nazaran Asmalı, enflasyonla gayrette minimum fiyat artışından fazla kalıcı ekonomik siyasetler olması gerektiğine işaret etti.
BİZ İŞÇİNİN HAKKINI MUHAFAZA TARAFTARIYIZ
Geçen yılın sonlarında 2022 yılına ait minimum fiyat tartışmalarını hatırlatan Asmalı, “O devir de minimum fiyat konusunda en güzel çıkışı biz yapmıştık. Hatırlarsanız 3 bin 200 TL civarı beklentiler lisana getirilirken, biz o vakit 4 bin TL olmalı dedik. Biz işçinin hakkını müdafaa taraftarıyız” dedi.
ALIM GÜCÜNÜ YÜKSELTECEK KALICI EKONOMİK SİYASETLERE GEREKSİNİM VAR
Alım gücünün düştüğüne işaret eden Asmalı, “Asgari fiyat artışından çok alım gücünü yükseltecek kalıcı ekonomik siyasetlere gereksinim olduğunu düşünüyoruz. Yoksa taban fiyat artıyor, alım gücü artıyor, tekrar fiyatlar artıyor, derken bir kısır döngüye giriyor. Taban fiyat artışı olacaktır. Bunu da yaparken, patronun üzerindeki vergi yükünü almak kaydıyla, tahminen farklı toplumsal fonlarla vergi yükü getirmeyecek bir formül bulunmalı” diye konuştu.
İYİLEŞTİRME YAPILACAKSA VERGİ DIŞINDA TUTULMASI LAZIM
Özellikle Anadolu’da çok fazla taban fiyatlı çalıştıran emek ağır işletmelere minimum fiyatın getirdiği yükü vurgulayan Asmalı, “Eğer patron bir düzgünleştirme yapacaksa bunun kesinlikle vergi dışında tutulması lazım, devletin ekstra çıkar elde etmemesi lazım diye düşünüyoruz” sözlerini kullandı.
TÜM YABANCI ÇALIŞANLAR GİTSİN DEMEK YANLIŞ
Türkiye’de göçmenlerin makul bir disiplin çerçevesinde iş gücü piyasasına katıldığını aktaran Asmalı, şu tabirleri kullandı:
İş dünyasının emek ağır kesimlerde Türkleri çalıştıramıyoruz, formunda tenkitleri var. Olağan Türkiye bu kadar göçmeni kabul etmeli mi? Barışın tesis edilmesi ile Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre inançlı çizgi olacak. 200 binin üzerinde bir kalıcı konut inşa edilmesi kelam konusu. Biz sığınanları zalim rejimin kucağına itilmesini hakikat bulmayız.
Çalışan, katma bedel üreten, iktisada katkı sunan hem personel hem tüccarın aşikâr bir disiplin içinde burada yer almasını isteriz. Bütün yabancı personelleri hudut dışı edelim demek gerçek bir mantık değil. Muhakkak bir iç disiplin ve siyasetle, burada hiç çalışmayan, toplumsal olaylara karışan, arka niyetli davrananların tespit edilmesini ve gönderilmesini yanlışsız buluyoruz. Türk iş gücüne katkı verecek olanları aşikâr bir disiplini içinde tutalım.